Osmanlı İmparatorluğu’nun şekillenme ve gelişme tarihi, askeri yapısının şekillenmesi ve gelişmesiyle sıkı ilişki içindedir. Osmanlılar sürekli fetih savaşları yapmalarına karşın, işgal ettikleri topraklarda azınlık olduklarından dolayı, başlangıç aşamasında yeterli sayıda askeri güçleri bulunmamaktaydı.
Hıristiyan tebaanın askeri gücünü kullanmak ve askeri güçlerinin sürekli büyüyen ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Osmanlı yönetimi, tebaası olan Hıristiyan ahaliye yönelik insan vergisini, devşirmeyi (çocuk toplama) uygulamaya başladı. Bunun hacrinde, savaş esirlerine yönelik uygulanan ve pençek olarak anılan vergi çeşidi sayesinde tebaası olan halklardan beş kişiden biri, orduya katılması amacıyla Osmanlı İmparatorluğu’na teslim edilmekteydi. Osmanlı yöneticileri, sağlam yapılı ve sağlıklı çocuk ve gençleri belli periyotlar dâhilinde zorla toplayıp, dinlerini değiştirdikten sonra acemi birliklerine göndermekteydi. Güçlü ve savaş şartlarına uygun gençler burada askeri eğitim alıp, tecrübe kazandıktan sonra, yeniçeri birliklerine alınmaktaydı.
Yeniçeri birlikleri 1361-1363 yılları arasında I. Murat döneminde kurulmuştu ve genelde zorla Müslümanlaştırılmış Hıristiyanlardan oluşmaktaydı. Ermeni çocukları nesiller boyu milli ortamlarından kopartılarak, Osmanlı devletinin çıkarları için hizmet etmişlerdir. Ermeni kökenli yeniçeriler arasında, cesareti ve becerileri sayesinde Osmanlı’nın askeri ve idari sisteminin en yüksek seviyelerine kadar ulaşmayı başaran şahıslar bulunmaktadır. Bunların içinde ünlü amiral Halil Paşa, general ve devlet adamı Süleyman Paşa Ermeni, Damat İbrahim Paşa ve daha başkaları sayılabilir.
Kâfirlerin, “hakkın ordusuna” katılması Şeriat prensiplerine karşı olmasına rağmen, devlet çıkarları açısından dini normlar sık-sık görmezden gelinerek Hıristiyanlar da Osmanlı ordusunun farklı kurumlarında yaya, lağımcı, mezarcı vs. olarak kullanılmaktaydı. Ermeniler, paralı asker olarak Osmanlı deniz filosunda da hizmet vermişlerdir.
İmparatorluğun kara ve deniz kuvvetlerinde, asırlar boyu orduya hizmet etmiş olan büyük bir Ermeni zanaatkâr kitlesi var olmuştur. Özellikle Ermeni silah ustaları, eğerciler, terziler ve diğer zanaatkârların Osmanlı ordusundaki rolü son derece takdir edilmiştir.
Osmanlı askeri filosunun marangoz ustaları genelde Ermeniler ve Yunanlılardan toplanmaktaydı. İmparatorluğun harbiye baş demircilik görevi XVII.-XIX. yüzyılları arasında Demircibaşyan ailesine teslim edilmişti. Devletin barut imalathaneleri ise yaklaşık bir yüzyıl boyunca ünlü Dadyan amira sülalesinin kontrolünde bulunmaktaydı.
Osmanlı ordusunun temel levazımatçıları Ermeni tüccarlar olmuş, yüzyıllar boyu ordunun ihtiyaçları ve gıda stoklarını karşılamışlardır. Osmanlı ordusunun tanınmış levazımatçıları Hovannes Bey Khanazat, Abraham Çelebi Aproyan, Hacı Ohan Yağcıyan ve Noradunkyanlar, farklı zamanlarda imparatorluğu hizmet vermişlerdir. Noradunkyanlar uzun yıllar boyunca “ekmekçibaşı” payesini taşımaktaydı.
Ermeniler, ülkenin farklı kesimlerinde hizmet vermelerinin haricinde, savaş ve harbiye nazırlıklarında da yüksek görevlerde bulunmuşlardır. Bunlardan birçoğu yüksek askeri unvanlara sahip olmuştur. Hovsep Vartanyan (Vartan Paşa), Stepan Paşa Aslanyan, Andon Yaver Paşa Tıngıryan uzmanlık becerileriyle göze çarpmışlardır. Padişah I. Abdülmecit tarafından 9 Kasım 1839 tarihinde, Gülhane sarayında Osmanlı reformlarının ilk fermanı olan ve daha çok Tanzimat olarak tanınan Hatt-ı Şerif açıklanır.
Tanzimat’ın sunduğu imkânlar ve Müslüman tabiplerin azlığından dolayı, Avrupa üniversitelerinde eğitim görmüş olan Ermeni doktorlar da Osmanlı ordusunda hizmet vermeye başlar. II. Mahmut’un şahsi doktoru Manuel Şaşyan’ın girişimleriyle 1838 yılında kurulan askeri tıp okulunda, 1841’den itibaren gayrimüslimlere de eğitim alma imkânı verilir. Ermeni askeri doktorların birçoğu askeri tıp okulunda hocalık yapmış, doktorlar birliği bu insanların önayak olmasıyla kurulmuştur. Osmanlı deniz kuvetlerinin ilk Ermeni askeri doktoru olan Kapriel Paşa Sevan (1822-1900), Andon Paşa Nafilyan, Diran Paşa Papazyan, Artin Bey Devletyan, Dikran Paşa Papazyan ve diğerleri gibi, Ermeni askeri doktorlarından birçoğu, devlete göstermiş oldukları yararlılıklarından dolayı paşa ve bey unvanları elde etmişlerdir.
Askeri hekimlerin haricinde Ermeni eczacılar ve baytarlar da Osmanlı ordusunun farklı birliklerinde önemli bir sayı teşkil etmekteydi. Bab-ı Ali, Tanzimat’tan sonra da Hıristiyanları genel olarak askere alma fikrine karşı olup, İyaniye Askeriye (orduya destek) ve Bedeli askeriye (askerlik bedeli) adı altında askeri vergi tahsil etmeye devam eder. Yine de, Osmanlı ordusu ülkenin doğu vilayetlerinde özerk Kürt aşiretlerine karşı mücadele ederken, Ermeniler 1847 yılında hükümet tarafından kısa süreliğine askeri hizmete çağrılır.
1864 yılında “Harbiye” askeri okulu açılır. Beş Ermeni genci (Kapriyel Eknayan, Garabet Barazamyan, Simon Dadyan, Hovyan, Sinaryan) Sultan Abdülaziz’in emriyle okula kabul edilmekle birlikte, kendilerine yüzbaşından yüksek rütbe taşıma izni verilmemiştir.
1908 yılında II. Tanzimat’ın ilanından sonra Ermeniler ülkedeki diğer Hıristiyanlar ile birlikte Osmanlı meclisinde askere alınma talebinde bulunurlar. 1910 yılında Osmanlı Meclisi tarafından kabul edilen kanunla ülkenin tüm milletleri askere tabi olur. 1910 yılının Ağustos ve Eylül aylarında yayınlanan askere çağrıları Ermeni gençler büyük şevkle karşılar. Çok sayıda Ermeni genci Harbiye’ye kabul edilerek askeri alandaki becerilerini sergiler. Birçoğu yüksek askeri derecelere nail olur. Ermeni askerler hem Balkan, hem de Birinci Dünya Savaşı süresindeki çatışmalarda sayısız cesaret örnekleri sergileyerek göze çarpar.
1 Ağustos 1914 tarihinde Birinci Dünya Savaşı başlar. 18-45 yaşlarındaki tüm erkekler Osmanlı ordusuna çağrılır, bunların arasında olan 60 bin Ermeni de, o dönemde zaten Osmanlı ordusunda askerlik görevlerini ifa etmekte olan Ermeni askerlere katılır.
Orduda kendileri için hâsıl olan ağır şartlara rağmen Ermeni askerler yüksek sorumluluk duygusuyla görevlerini yerine getirir.
Enver Paşa, Ermeni askerler sayesinde Karin (Erzurum) cephesinde esir düşme tehlikesinden kurtulur ve bununla ilgili olarak Konstantinopel’deki (İstanbul) Ermeni patriği Zaven Der Yeğyayan’a övgü dolu sözler ve tebrik yazısı gönderir.
Osmanlı ordusunun, Sarıkamış’ta uğradığı ağır yenilgi, Ermeni askerlerini ihanetle suçlamakta kullanılır. Aynı Enver Paşa’nın 12 Şubat 1915’te yayınladığı emirle Osmanlı ordusundaki Ermeni askerlerin silahsızlandırılıp amele taburları ve hamal taburlarına yollanmasına başlanılır. Aynı zamanda Ermeni subayların tecrit edilerek tutuklanması başlar. Bunu, savaş bakanı Enver’in, Osmanlı ordusunda hizmet gören Ermeni askerlerin imha edilmesi emri izler. Cephede bulunan binlerce Ermeni asker ve ordu mühimmatçısı, Türk silah arkadaşları tarafından cephe gerisinde görülmemiş gaddarlıkla katledilir.
Askeri hastanelerde görev yapan Ermeni doktorların büyük bir kısmı, savaşın ilk günlerinden itibaren cephede şehit olur. Bazılar, görevlerini yerine getirip, tifüs hastalığı kapmış olan askerleri tedavi ederken hastalık kaparak ölür, çoğunluğu ise sadece Ermeni olduklarından dolayı öldürülür. Sırf cephede Türk doktorlarının eksikliğinden dolayı bir kısmına dokunulmaz.
Ermenilerin yabancı ordularında görev yaparak Osmanlı ordusunun arkasında tehlike yarattıkları konusundaki Türkiye’nin inkârcı politikasındaki iddiaların mesnetsizliği, on binlerce Ermeni gencinin Birinci Dünya Savaşı esnasında askere alınması ve orduda görev yapmaları olgusuyla bir kere daha ispatlanmaktadır.
Ermeni askerlerinin silahsızlandırılarak imha edilmesi, imparatorluğun Ermeni nüfusuna karşı gerçekleştirilen soykırımın ilk etabını oluşturmaktaydı. Osmanlı hükümeti, Batı Ermenilerinin eli silah tutan güçlerini sistematik olarak yok ederek, Ermeni halkının önceden planlanmış tehciri ve imhasını kolaylıkla ve ciddi engellerle karşılaşmadan gerçekleştirme imkânına erişir.

Ermeni kökenli Damat Apraham Paşa. Osmanlı ordusunun yüksek rütbeli askeri.

Hassa barutçubaşısı Ohannes Bey Dadyan (1798-1869).

Hassa barutçubaşısı Ohannes Bey Dadyan (1798-1869).

Hassa barutçubaşısı Boğos Bey Dadyan (1800/01-1863).

Hassa barutçubaşısı Simon Amira Dadyan (1777-1834).

Osmanlı ordusu albayı Boğos Bey Dadyan (1862-1934).

Stepan Paşa Aslanyan (1822-1901). 1870’li yıllarda savaş bakanlığında görev yapmıştır.

Toros Bey Kisak. Osmanlı deniz filosu görevlisi, albay.

Krikor Bey Takvoryan (?-1884), albay.

Andon Yaver Paşa Tıngıryan (1812-1908). Osmanlı deniz filosu albayı.

Antranik Paşa Nafilyan (1819-1894), askeri doktor. İmparatorluk askeri tıp okulundan 1855/1856 yılında yüzbaşı rütbesiyle mezun olur.

Andon Paşa Nafilyan (1834-1912).
Haydarpaşa Askeri Hastanesi başhekimi, 1891. Mecidiye ve Osmaniye nişanları sahibi.

Dikran Paşa Babayan (1861-1939), yüzbaşı.

Kasbar Bey Sinabyan (1814-1872), yüzbaşı.

Hovsep Vartanyan (Vartan Paşa) (1815-1879). Mecidiye ve Osmaniye nişanları sahibi.

Artin Bey Devletyan (1852-1937). Balkan Savaşı’nda II. ordu başhekimi. Birinci Dünya Savaşı döneminde Kadıköy Askeri Hastanesi başhekimi.

Diran Paşa Papazyan (1858-1926). Osmanlı III. ordusu başhekimi.

Dikran Paşa Peştimalcıyan (1837-1894). II. Abdülhamit’in doktoru.

Vahan Paşa Manuelyan (1847-1902). İmparatorluk askeri tıp okulunun önde gelen eğitimcisi, saray doktoru.

Gomidas Bey Minasyan (1837-1903). 1878’de savaş bakanlığında görevli olmuştur.

Osmanlı deniz filosunun ilk Ermeni askeri doktoru Kapriel Paşa Sevyan (1822-1900).

Ferdi Paşa Tercimanyan.

Osmanlı ordusunun Ermeni subayları,
A. (soldan).- Yervant Hekimyan, Mateos Mamuryan, Kasbar Hayrabedyan,
B.- Vartan Stambolyan, Şavarş Khırkhışlıyan, Anania Aprahamyan.

İzmir “Ermeni Subayları Derneği” yönetimi.

Harbiye Askeri Okulu’nun Sivaslı Ermeni öğrencileri, 1910-1914.

Resmin merkezinde: Dikran Khoyyan, subay, 1917.
Soldan: Yetvart Khaçaduryan, ünlü futbolcu, solunda, Boğos Şaboyan.
1. Sıra, sağ tarafta: Üniformalı Zarmayr, ünlü futbolcu.

Hagop Siruni, Osmanlı ordusunun Ermeni yedek subaylarıyla, 1914.

Harbiye Askeri Okulu’nun Ermeni öğrencileri, 1913.

1914, bir grup Harbiye mezunu Ermeni subay, Mesrop Kaçperuni, Mardiros Zurikyan, Mıgırdiç Khancıyan ve Mıgırdiç Şalcıyan.

Balkan Savaşı’nda şehit düşen Ermeni askerler, Adrianapolis (Edirne), 1912.
Soldan: Krikor Balyozyan, Karekin Asduryan, Ğılçıryan.
Oturanlar: Hagop Çetinyan, Mıgırdiç Sümelyan.

Artin oğlu Vahan Efendi, Halep sanat okulunun spor hocası. Halep Vilayeti, sanat okulu yönetimi ofisinin belgesi, 1917, “Artin oğlu Vahan Efendi, 1894 doğumlu, Halep sanat okulu… spor hocası”.

Osmanlı ordusunda silâhaltına alınan Ermeni askerler, 1915.

Zile’de eğitim gören Ermeni subaylar. Solda oturan: K. Sürmenyan, sağda oturan: Ohannes Sahagyan.

Osmanlı ordusunun üç Ermeni subayı. Soldan: Krikor Sarrafyan, Kalusd Sümenyan, Şahen Tatigyan (Harbiyeli öğrenci), 1913, Konstantinopel (İstanbul).

Konstantinopel askeri okulu öğrencileri, ortada: A. Alcıyan.

Osmanlı ordusundaki Ermeni subaylar.

Osmanlı ordusundaki Ermeni subaylar, 1915/1916..

Osmanlı ordusundaki Ermeni subaylar. Sağdan: K. Kabzımalyan, soldan: Ankara’da eczacılık yapan Bedros Efendinin oğlu, Hımayag.

Sarkis Azadyan. Osmanlı ordusunda askeri doktor, subay.

Soldan birinci: Benyamin Garabet oğlu Şakaryan, subay, ikincisi: Benyamin’in amcaoğlu, Konstantinopel, 1916.

Hayk Çizmeciyan ve Dikran Khoyyan, Osmanlı ordusu subayı üniformasıyla, 1917.

Avedis Cebeciyan. Osmanlı ordusunda subay, doktor, Dardanel (Çanakkale) ve Filistin muharebeleri katılımcısı 1915.

Albay Boğos Bey Dadyan (1862-1934).

Yeğyazar Mesyayan. Tehcir esnasında şehit edilen Sivaslı ilk Ermeni eczacı.

Albay Boğos Bey Dadyan (1862-1934).

Kalust Sürmenyan. Yeni Harbiye mezunu subay, 1913.

Kalust Sürmenyan, Harbiye öğrencisi.

Hovhannes Asbed, 1915.

Benyamin Gedikyan, takma ismi: Afyon Karahisarlı Mardiros.

Nişantası Hassa Hastanesi eczacısı Mihran Kalemkâryan

Osmanlı ordusu Ermeni askeri Levon (soyadı bilinmemektedir), 21 Ekim 1917.

Aram N. Seliyan, Osmanlı ordusu Ermeni askeri.

Kalusd Sürmenyan.

Karekin Yolcıyan, Osmanlı ordusu subayı üniformasıyla.

Suren Aziryan, Osmanlı ordusu askeri doktoru, 1914.

Silahsızlandırılmış Osmanlı ordusu Ermeni askerleri hamal statüsünde, 1915.

Hovhannes Feramyan. 1915 yılında silahsızlandırılarak şehit edilmiştir. IV. ordu.

Krikor Aharonyan. 1915 yılında silahsızlandırılarak şehit edilmiştir. IV. ordu.

Rupen Yaldızcıyan. 1915 yılında silahsızlandırılarak şehit edilmiştir. IV. ordu.

Melkon Dağlıyan. 1915 yılında silahsızlandırılarak şehit edilmiştir. IV. ordu.

Hagop Zaduryan. 1921 yılında kurşuna dizilmiştir. Polatlı.

Mardiros Terziyan. 1921 yılında kurşuna dizilmiştir. Polatlı.

Bitlis yolunda silahsızlandırılarak katledilmiş Ermeni asker, 1915/16.

Bitlis’te, silahsızlandırılarak katledilen bir Ermeni askerin cesedi, 1915/16.

Silahsızlandırılmış Ermeni askeri, Muş yakınlarında öldürülmüş, 1914-1915.

Bitlis yolunda kafaları kesilmiş Türkiyeli Ermeni askerler. Fotoğraf Rus askerleri tarafından çekilmiştir, 1915/1916
Kaynaklar: Հայկազեան Հայագիտական Հանդես, Անահիտ Աստոյան, Հայերն Օսմանեան բանակում /ԺԴ. Դարից մինչև 1918/, Պէյրութ, 2008թ.
Տիգրան ՔՀՆՅ. Խոյեան, «Նահատակ ցեղի անմահներ», Պեյրութ, 1983թ.
Գ. Սիւրմէնեան,, Տաճկահայ Զինուոր և Զինուորականութիինը նախ տաճկական ապա Հայկական բանակներուն մեջ, Պէյրութ, 1967թ.
Գ. Սիւրմէնեան, Երզնկա, Գահիրէ, 1947թ.
ՀՑԹԻ, լուսնկարների ֆոնդ, թպ-176, ֆ հ 2009
Վահե Սամուէլեան, Հայ Անցեալը, Երևան
Օսմանեան կայսերական բանակի սպա` Բժիշկ Ավետիս Ճեպեճեանին օրագիրը 1914-1918, Պէյրութ, 1986թ.
Միսաք Քէլէշեան, Սիս-Մատեան, Պէյրութ, 1949թ.
Ա. Տագէսեան, «Վահան Պէտէլեան. Երաժիշտ մանկավարժը», Պեյրութ, 2007թ.
Ալիս Օտեան Գասբարեան, «Պատմագիրք անկիւրիոյ եւ ստանոզի հայոց», Պեյրութ-Լիբանան, 1968թ.
Թեոդիկ, Ամենուն Տարցոյոյցը, Կ. Պոլիս, 1922թ.
N 16, Գաղթականական ալբոմ, 1914-1915թթ.
N 15, Գաղթականական ալբոմ, 1914-1915թթ.
Pars Tuğlacı, Tarih Boyunca Batı Ermeniler, (287-1850), c. 1, İstanbul, 2004
Pars Tuğlacı, Tarih Boyunca Batı Ermeniler, (1891-1922), c. 3, İstanbul, 2004
Pars Tuğlacı, The Role of The Dadian Family in Ottoman social, economic and political life, İstanbul, 1993
Pars Tuğlacı, Dadyan Ailesi’nin Osmanlı Toplum, Ekonomi ve siyaset hayatındaki rolü, İstanbul, 1993
Armenian review, spring/summer, 1992
http://www.genocide-museum.am/arm/online_exhibition_8.php





Leave a Reply