ÖNDER YILMAZ
Dersim olaylarında 11 yaşında olan Nadide Şirin “Kadınlar, ağlayıp da yerlerimizi belli etmemesi ve hepimizin ölmemesi için bebeklerini boğuyordu” dedi.
TBMM Dilekçe Komisyonu’nun bünyesinde oluşturduğu Dersim Alt Komisyonu’na yapılan başvurular 1000’i geçerken, 1927 doğumlu Nadide Şirin’in ağlatan dilekçesi, yaşanılan dramları gözler önüne serdi. Nadide nine, askerlerin köy baskınında kadınların dağlara kaçtığını vurgularken, “Mağaralara saklananları bulup öldürdüler. Biz ağaçlıkların içine gizlenmiştik. Kadınlar, ağlayıp da yerimizi belli etmemeleri için küçük bebeklerini boğuyordu” dedi.
1938’de 11 yaşında olan Nadide Şirin, 74 yıl sonra yaptığı başvurusunda, “Askerler, köyümüz Aşkire’yi (Kocatepe) sarmıştı. Muhtar Aliye Pasay, kadınları askerlerin eline veriyordu. Biz askerlerin geldiğini duyunca dağlara doğru kaçmaya başladık. Ailemi kaybettim, yanımda sadece halam vardı. Dağın başına vardığımızda, uzaktan köyde olup biteni izliyorduk. Las mağaralarında birçok kişiyi katlettiler” dedi.
Ağaç arkalarına saklandık
Arkalarında gelen askerleri gördüklerinde sık ve bodur ağaçlık alana gizlendiklerini belirten Nadide nine, kadınların sırtlarına bağladıkları küçük bebeklerin sık sık ağlayarak yerlerini belli ettiklerini kaydetti. Annelerin tek çare olarak çocuklarını öldürmek zorunda oldukları anın hafızasından hiç silinmediğini belirten Nadide nine, “Küçük bebekleri olan kadınlar, ağlayıp da yerlerimizi belli etmemesi ve hepimizin ölmemesi için bebeklerini kendi elleriyle boğuyordu…” ifadelerini kullandı.
Sürgüne gönderildik
Nadide nine sürgünde annesini bulduğunu, ancak kısa süre sonra annesinin ve kız kardeşinin hayatını kaybettiğini söyledi. Dilencilik yapmak zorunda kaldıklarını vurgulayan Nadide Nine, ilk etapta kendilerini dışlayan halkın, sonradan “Bunların ne güzel isimleri varmış; Hasan, Hüseyin” diyerek sahip çıktığını dile getirdi.
http://siyaset.milliyet.com.tr/yakalanmamak-icin-bebekleri-bogdular/siyaset/siyasetdetay/19.03.2012/1517031/default.htm
Leave a Reply