Kayısının Ermenistan için “endemik bir meyve” olduğunu söyleyen Altın Kayısı Uluslararası Film Festivali Sanat Müdürü Susanna Harutyunyan, kayısının Latince isminin ‘prunus armeniaca’ olmasının da bu iddiayı kanıtlar nitelikte olduğu görüşünde. “Kayısı bu ülkeden, bu topraktan doğmuştur.” diye konuşan Harutyunyan, Altın Kayısı Film Festivalinin organizatörlerinin birçok alternatif olmasına rağmen bu ismi bir tesadüf sonucu bulmadıkları kanısında. “Festivalin ilk yıllarında sık sorulan bir soruydu: Neden Altın Kayısı da, mesela, Altın Nar veya Nar Rengi vs. değil? Öncelikle Ermenistan’ın bir sembolünü arıyorduk. Ermenistan daha çok meyvelerle anılıyor. Nar daha ziyade sinema sembolü. Sadece Paradjanov ismiyle artılar kazanmak istemiyorduk (Sergei Paradjanov’un ‘Narın Rengi’ filmine atıfta bulunmakta – M.M.)”. Harutyunyan ayrıca Ermeni kralların bir güç ve devlet sahibi olma göstergesi olarak kayısı ağacından yapılma tahtlarını ve kayısı rengindeki pelerinlerini hatırlattı.
KAYISI ÜLKESİ ERMENİSTAN
Romalı General Lukullus M. Ö. I. yy.’da Ermeni Kral Büyük Tigranes’e karşı savaştan sonra Ermenistan’dan Roma’ya kayısı fidanları götürüyor. Onları Roma’da yetiştirip ‘Ermeni eriği’ adını veriyorlar (Prunus armeniaca). Kayısı oradan bütün Avrupa’ya yayılıyor. XVIII. asrın en önemli botanik bilimcisi Jean-Baptiste Lamarck’a göre erik olmaktan ziyade bu aynı zamanda yeni bir tür. Ve ona ‘Armeniaca Vulgaris’ adını veriyor. Akadlar M. Ö. III. Bin yılda o meyveye ‘armanu’ (yani Ermeni), Ermenistan’a da ‘Armani’ (Kayısı ülkesi) adını veriyorlardı. Mezopotamya’nın kadim ırklarından aramiler kayısı ağacına ‘khazura armenia’ (Ermeni elması ağacı) adını veriyorlardı. Kayısının Arapça adlarından biri de ‘tufah al armani’, yani ‘Ermeni elması’.
Ermenistan kayısı ağacı yetiştirilmesinde kendine has metotları olan bir ülke. Garni kazıları sırasında bulunan 6000 yıllık tarihi olan çekirdekler ve Ermeni coğrafyasında bugün de yetişen kayısı ağacının yabani çekirdekleri söylenene kanıt olacak nitelikte. Kayısı ve kayısı ağacı Ermeni ressamlarının birçok tablosunda kendilerine yer edinmişler.
ALTIN KAYISI’DAN KRİSTAL KAYISI’YA MALATYA FİLM FESTİVALİ
Bugün Altın Kayısı Film Festivalinin adı dünyada yeni bir markaya dönüştü. Rengi krallarımızın kıyafetinin ve bayrağımızın rengi olan kayısının Ermeni meyvesi olarak anılmasının tarihle de kanıtlanmasına rağmen karşı görüşlerin hiç de az olmadığını hatırlatıyor Sinema Eleştirmeni Susanna Harutyunyan. Bir Ermeni gazetesinin Altın Kayısı’nın çok Türk filmi gösterdiğini ve bu nedenle Türklerin Altın Kayısı’yı da çalmak istedikleri yorumunu yapan bir makale yayınladığını aktaran Harutyunyan, gazetenin Malatya’daki Altın Kayısı adındaki film festivaline atıfta bulunduğunu söylüyor. “Haberi duyduktan sonra Türk meslektaşlarımızı, özellikle 5 yıldır çalıştığımız Anadolu Kültür’ü aradık. Ermenistan’da 7 yıldır düzenlenen Altın Kayısı Film Festivalinin organizatörleri açıklama yapmaları isteğiyle Malatya’daki aynı isimli festivalin organizatörlerine mektup yazıyorlar. “Malatya’daki film festivalinin organizatörlerinden cevap aldık. Bizleri hiç sıkmak istemediklerini belirtiyorlardı. Onlara göre Dünya’da kayısının yüzde 80’i Malatya’da üretilmekte ve bunun haricinde Malatya’da bir de şehre büyük bir gelir sağlayan kayısı ve kayısı ürünleri borsası var. Bu sebeplerden dolayı film festivaline bu meyvenin adını vermeyi kararlaştırmışlar. Kayısı Malatya’nın sembollerinden biri aynı zamanda. Organizatörlere göre Altın Kayısı festivalin değil, büyük ödülün adı”.
Her yıl Yerevan’da tertiplenen Uluslararası Altın Kayısı Film Festivali’nin organizatörlerine bir mektup da Malatya Valisinden gelmiş. “Malatya Valisi, kayısı borsasından ve kayısının kendileri için ne kadar önemli olduğundan bahsediyordu. Malatya film festivalinin sponsorunun kayısı borsası olduğundan kendileri o isimden faydalanmışlar. Türk tarafı bizim ve iş birliği içinde olduğumuz Türk arkadaşlarımızın görüşlerine kulak verdiler ve film festivalinin adını değiştirdiler. Festival şimdi Malatya Film Festivali adını aldı. Büyük ödülün adı ise ‘Altın Kayısı’ yerine ‘Kristal Kayısı’ (Crystal Apricot) oldu”.
Susanna Harutyunyan bu tartışmanın sıcak yaşandığı günler için duygularını şöyle aktarıyor: “O zaman çok sinirlenmiştim ve mektuplarımdan birinde geçmişte Ermeni şehri olan Malatya’daki kayısı üretiminden bahsettiklerinde kayısının Ermeni meyvesi olduğunu inkar edemediklerini, çünkü tarihlerinin çok yeni, bizim tarihimizin ise epeyce eski olduğunu yazmıştım”.
TARİHLE YÜZLEŞME VE KAYISI
Sinema festivallerinin ‘kayısı’ simgesi ile ilgili tartışma sürüyor. Geçen ay ikincisi düzenlenen Malatya Film Festivali, geçen yıl Erivan’daki festivalin itirazı üzerine Altın Kayısı ödülünü Kristal Kayısı ile değiştirmişti. Ermenistanlı Gazeteci Marine Mardirosyan, Altın Kayısı Film Festivali’nin adında da yer alan kayısının Ermeniler için önemini, gazetemiz için kaleme aldı. Altın Kayısı Film Festivali Sanat Müdürü ve Sinema Eleştirmeni Susanna Harutyunyan Ermeni kültüründe kayısının yerini anlatırken, tarihi, kültürü ve festivallerinin yerleşmiş adını anıyor. Bu tartışma da, bir kez daha film festivallerinin adının, simgelerin, meyvelerin bile tarihle yüzleşmenin gereğini ortaya çıkardığını hatırlatıyor.
http://www.evrensel.net/news.php?id=19883
Leave a Reply